DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN EDİNDİĞİMİZ BİLGİYE GÖRE
Senenin her hangi bir mevsiminde oruç tutmaktan aciz olan çok yaşlı in sanların oruç tutmamalarının caizliği konusunda islam alimleri görüş birliği etmişlerdir.
Bunlar oruç tutma gücünden yoksun oldukları için, tutamadıkları oruçları kaza etmekle de yükümlü değildirler. Ancak fidye olarak her günün orucu için bir yoksulu doyurmaları gerekir.
İyileşmesinden umut kesilen hasta da oruç tutmama hususunda aynı hükme tabidir.
Ramazan orucunu tutamadığı için fidye vermesi gereken çok yaşlı veya iyi leşmesi umulmayan ağır hasta, yoksul ise fidye verme yükümlülüğü de ortadan kalkar.
Sözünü ettiğiniz durum Şafii mezhebine göre oruç tutabilecek durumda olduğu halde tumadığı bu oruçlarını zamanında kaza etmeyenler içindir.
Bu kişi zimmetinde bulunan kaza oruçlarını tutmaz da ikinci ramazan ayı girerse, bu durumda kazaya ek olarak fidye vermesi de gerekir. Fidye, her bir günün orucu için bir fakire yemek yedirmektir.
Fidye ancak ikinci ramazanın girişinden önce kaza etme imkanı bulup ta kaza etmeyen kişinin üzerine vacib olur.
Kaza etme imkanını bulmadan bir sonraki ramazan ayına girilse bile fidye vermek gerekmez.
Kaza oruçlarını tutamamış olan kişinin fidye borcu, yılların tekerrürü ile katlanarak artar.
Fakat Ramazan orucunu tutamadığı için fidye vermesi gereken çok yaşlı veya iyileşmesi umulmayan ağır hasta kişilerde yılların tekerrürü ile fidye borcunun katlanma durumu söz konusu değildir. Gününe gün fidye verilmekle bu mükellefiyet yerine gelmiş olur.
Bu fidyelerin tuutarlarını hesaplayan programı indirmek için tıklayınız.
Eğer excel kullanmayı tercih ediyorsanız, excel de oruç fidyesi hesaplama için tıklayınız.